Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
aziz francis'in hükmüne sıkı sıkıya uyan bir fransiskan tarikatının üyesi
yeterli dayanağın bulunmadığı durumlarda destek sağlamak için bükülmüş güçlü ve yassı demir çubuk
funeral undertaker
yüksek bölge
Historique
Phrases
Sens de
"yüksek bölge"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
yüksek bölge
high
n.
Sens de
"yüksek bölge"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 18 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
kanada'nın toronto kenti güneybatısında yüksek teknoloji endüstrisinin yoğunlaştığı bölge
canadian technology triangle
n.
2
General
yüksek yer veya bölge
high ground
n.
Colloquial
3
Colloquial
bekar erkek oranı yüksek olan bölge
menopolis
n.
Marine
4
Marine
sıcaklığı yüksek bölge
temperature-rise region
n.
Physics
5
Physics
ay ve dünya gibi bir gökcisminin kabuğunda yüksek kütle yoğunluğuna ve yüksek yerçekimi ivmesine sahip bölge
mascon
n.
Astronomy
6
Astronomy
ay ve dünya gibi bir gökcisminin kabuğunda yüksek kütle yoğunluğuna ve yüksek yerçekimi ivmesine sahip bölge
mass concentration
n.
Botanic
7
Botanic
tropik dağlarda orman sınırının biraz üstündeki yüksek rakımlarda yetişen bodur ağaçların bulunduğu bölge
elfin forest
n.
8
Botanic
tropik dağlarda orman sınırının biraz üstündeki yüksek rakımlarda yetişen bodur ağaçların bulunduğu bölge
elfin woodland
n.
9
Botanic
tropik dağlarda orman sınırının biraz üstündeki yüksek rakımlarda yetişen bodur ağaçların bulunduğu bölge
krummholz
n.
Social Sciences
10
Social Sciences
işsizliğin yüksek olduğu bölge
grey area [uk]
n.
Geography
11
Geography
ingiltere'de yüksek derece endüstrileşmiş bir bölge
black country
n.
12
Geography
yüksek irtifalı bölge
boland [south africa]
n.
13
Geography
güney afrika'da yüksek rakımlı otlak bölge
highveld
n.
14
Geography
güney afrika'nın güneybatı kesiminde yüksek bir bölge
renosterveld
n.
15
Geography
yüksek dağlarda birikip sonradan buzula dönüşen tanecikli karın bulunduğu bir bölge
old snow
n.
Meteorology
16
Meteorology
yüksek çözünürlüklü sınırlı bölge modeli
high resolution limited area model
n.
17
Meteorology
yüksek yağışlı bölge
high rainfall zone
n.
18
Meteorology
yüksek yağışlı bölge
high precipitation area
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yüksek bölge
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy